Güncel
Diyanet’ten Suriyeli Muhacirlerin Sıkıntılarına Duyarlılık Hutbesi
Kendi topraklarında maruz kaldıkları belalardan dolayı Türkiye’ye hicret etmek zorunda kalan muhacirlerin yaşadığı sıkıntılara değinilen bugünkü cuma hutbesinde, Hz. Peygamber’in (S.) yaşadığı dönemden ve Kur’an’dan örnekler veriliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan hutbede Türkiye'ye hicret eden muhacirlere dikkat çekilirken konuyla ilgili ayet ve hadislerden örnek verildi.
Özellikle son zamanlarda şiddetlenen muhacirler aleyhindeki kara propaganda kampanyalarına vurgu yapılan hutbede dikkat ve feraset çağrısı yapıldı.
"Merhametimize sığınan, bizden yardım uman her bir can, imanımız, Ä°slam’ımız ve insanlığımızın bir imtihanıdır." ifadesiyle ensar sorumluluÄŸunun altının da çizildiÄŸi hutbenin son kısmında 15 Temmuz'un yaklaÅŸan yıl dönümü hatırlatıldı ve yapılacak olan etkinlikler duyuruldu.
***
İmanımız ve İnsanlığımızın İmtihanı: Mülteciler
Aziz Müminler!
Medineli Ensar, imanları uÄŸrunda evlerini, yurtlarını terk ederek kendilerine sığınan Mekkeli Muhacir kardeÅŸlerine gönülden kucak açmıştı. Onlara karşı hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştı. Öyle ki bir gün Ensar’dan biri Peygamberimiz’in (s.a.s) misafir edilmesini istediÄŸi fakir bir muhaciri alıp evine götürmüştü. Evinde de sadece çocuklarına yetecek kadar yiyecek vardı. Bunun üzerine çocuklarını uyuttular. Evdeki o azıcık yemeÄŸi misafirlerine ikram ettiler. Hatta bir bahaneyle lambayı da söndürerek misafirle birlikte yemek yiyormuÅŸ gibi yaptılar. Karı koca o gece çocukları gibi aç uyudular. Yüce Rabbimiz, onlar nezdinde Ensar’ın fedakârlığından övgüyle söz eden ÅŸu âyeti indirdi: “Daha önce Medine’yi kendilerine yurt edinmiÅŸ ve gönülden inanmış olanlar var ya; onlar, kendilerine hicret edenlere muhabbet beslerler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Öyle ki ihtiyaç içinde olsalar bile kardeÅŸlerini kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin bencilliÄŸinden korunmayı baÅŸarırsa iÅŸte kurtuluÅŸa erecekler onlardır.” (HaÅŸr, 59/9; Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr, 10.)
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimize şükürler olsun ki Allah Resûlü’nü rehber edinen, bu ilk Müslüman nesli kendisine örnek alan aziz milletimiz de asırlardır muhacire ensar oldu. Irkı, dili, dini ne olursa olsun kendisine sığınanlara hiç düşünmeden gönül kapılarını açtı. Dünyanın neresinde bulunursa bulunsun mazluma ve maÄŸdura kol kanat gerdi. Yetimleri ve kimsesizleri gözetti. Fakirlerin ve ihtiyaç sahiplerinin yardımına koÅŸtu. Her daim hakkın, haklının, doÄŸrunun yanında yer aldı. Zulme ve zalime karşı dimdik durdu. Ve neticede gariplerin, boynu büküklerin, gözyaÅŸlarıyla yoÄŸurarak Alah’a arz ettikleri duaları, milletimizin tükenmez gücü, aşılamaz kalkanı oldu. Rabbimiz, mazlum yüreklerden yükselen bu duaların, mahzun yüzlerde açan tebessümlerin, mahrum gönüllerde yeÅŸeren ümitlerin hürmetine bizleri hiçbir zaman zelil duruma düşürmedi, hep aziz eyledi. Çaresiz, kimsesiz, sahipsiz bırakmadı. Nusret ve inayetini bizden esirgemedi.
KardeÅŸlerim!
Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, öteden beri bir hicret yurdudur. Cömertlik ve fedakârlığıyla ün salmış olan bu necip millet, her daim güvenli bir liman olmuştur. Son yıllarda coğrafyamızda meydana gelen iç savaş, vahşet ve katliamlardan kaçan milyonlarca kardeşimiz zorunlu olarak topraklarımıza sığınmıştır. Milletimiz, yeryüzündeki bütün toplumları kıskandıracak bir cömertlikle kendilerine yardım elini uzatmıştır. Onları en güzel şekilde ağırlamıştır.
Ancak son zamanlarda milletimizin bu alicenaplığına gölge düşürecek birtakım olumsuzluklara üzüntüyle şahit olunmaktadır. Özellikle kimi çevrelerce kardeşlik ve misafirperverliğimize yönelik bir algı operasyonu yürütülmektedir. Çoğu mesnetsiz iddia ve paylaşımlarla kin ve nefret duyguları körüklenmeye, milletimizin birlik ve beraberliği, huzur ve muhabbeti zedelenmeye çalışılmaktadır. Bu konuda her mümin kardeşimiz dikkatli ve ferasetli olmak durumundadır.
DeÄŸerli Cemaatimiz!
Peygamberimiz’in (s.a.s) ifadesiyle “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve ÅŸefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diÄŸer organları da bu acıyı paylaÅŸan bir bedene benzer.” (Buhârî, Edeb, 27.) Öyleyse geliniz! Misafir kardeÅŸlerimizi külfet deÄŸil, rahmet vesilesi olarak görelim. Bazılarının yanlışlarını tamamına yüklemeyelim. “Allah hiç kimseye, hiçbir millete böyle ağır bir imtihan yaÅŸatmasın!” diye dua edelim.
İçinden geçtiÄŸimiz bu zorlu süreçte milletçe bizi ayakta tutan ve en fazla ihtiyaç duyduÄŸumuz deÄŸerlerin feraset, basiret ve saÄŸduyu olduÄŸunu unutmayalım. Bilelim ki; kardeÅŸliÄŸimiz, birliÄŸimiz, dirliÄŸimiz, huzurumuz bizlere emanettir. Merhametimize sığınan, bizden yardım uman her bir can, imanımız, Ä°slam’ımız ve insanlığımızın bir imtihanıdır.
Aziz KardeÅŸlerim!
Milletimizin varlığına ve deÄŸerlerine yönelik giriÅŸilen 15 Temmuz ihanetinin birinci yıldönümünü idrak edeceÄŸiz. Bu vesileyle baÅŸta 15 Temmuz ÅŸehitlerimiz olmak üzere bütün ÅŸehitlerimizin ruhlarına ithafen ülkemiz genelinde hatm-i ÅŸerifler okunmaktadır. Aynı zamanda 14 Temmuz günü Cuma namazı öncesinde bütün camilerimizde ÅŸehitlerimizi anma programları düzenlenecek ve okunan hatimlerin duası yapılacaktır. Åžehitlerimize bir vefa borcu olarak, sizleri yapılacak dualara hep birlikte “amin” demeye davet ediyoruz. Canlarıyla bu toprakları bizlere vatan kılan bütün ÅŸehitlerimize bir kez daha Yüce Rabbimizden rahmet, gazilerimize ÅŸifalar niyaz ediyoruz.
Henüz yorum yapılmamış.